tag:blogger.com,1999:blog-86728281540189695392024-03-05T05:22:08.255-08:00BEYAZİD-İ BESTAMİ -ZİLE بايزيد البسطامي-Sultanü'l-Arifîn Bâyezid-i Bistâmi Hazretleri- Bayezid-i Bistami Kuddise Sirruh-Beyazid-i Bistami-Beyazıt'ı Bestami-beyazid bestami-Bayezid-i Bistami-Seyh Beyazıd-ı Bestami-bayezid i bistami-Beyazıt-i Bestami-Beyazid-bestami Hz-Silsile-i Şerif-Beyazıt Bestami Türbesi-Bayazid Bastami (Persian بايزيد بسطامى )(Beyazıbesten)Zilehaberhttp://www.blogger.com/profile/17902666763705661954noreply@blogger.comBlogger148125tag:blogger.com,1999:blog-8672828154018969539.post-92189874842442000192016-06-29T00:32:00.002-07:002016-06-29T00:38:56.323-07:00"16 Sır" Bayezid-i Bistami<br />
<div style="text-align: center;">
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="315" src="https://www.youtube.com/embed/j31VVjbX9Qw" width="450"></iframe>
.</div>
<br />
Onun vahdaniytine erişir erişmez,<br />
Gövdesi ahadiyet, kanatları daimlikten bir kuş oluverdim,<br />
On yıl keyfiyet göğünde uçtuktan sonra milyonlarca kat bir semaya ulaştım,<br />
Uçmaya devam ettim.. ta ki; ezeliyet çayırında kendimi bulana dek,<br />
Orda vahdet ağacını gördüm..<br />
Ne var ki; bütün bunlar aldatmacaymış...<br />
<br />
Ulaş YükselZilehaberhttp://www.blogger.com/profile/17902666763705661954noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8672828154018969539.post-64413491389978810662015-07-08T09:32:00.001-07:002015-10-22T03:36:55.888-07:00Şems-i Tebrizî ile Mevlânâ<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhWZFrjCMuQmVU9a3Bj9BqhEsg-1K0JiN2g0oh6RwsyF63wy2b7EuadtULdIYCcp413v3_zEWoJifvxzd9mRvJeBj0SSCB_VtelzfCXKR9rtqo52g96s-gPasrXjfsRa5zFjIQQPqT0AJGa/s1600/%25C5%259Eems-i+Tebriz%25C3%25AE+ile+mevl%25C3%25A2n%25C3%25A2.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhWZFrjCMuQmVU9a3Bj9BqhEsg-1K0JiN2g0oh6RwsyF63wy2b7EuadtULdIYCcp413v3_zEWoJifvxzd9mRvJeBj0SSCB_VtelzfCXKR9rtqo52g96s-gPasrXjfsRa5zFjIQQPqT0AJGa/s320/%25C5%259Eems-i+Tebriz%25C3%25AE+ile+mevl%25C3%25A2n%25C3%25A2.jpg" width="292" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Şems-i Tebrizî ile mevlânâ'</td></tr>
</tbody></table>
<br />Şems-i Tebrizi'nin eseri makalat (konuşmalar) "Mehmet Nuri Gencosman" çevirisi ,<br /><br />Giriş kısmından kısaltılarak alıntılanmıştır:<br /><br /> << Şems-i Tebrizî ile mevlânâ'nın ilk buluşması hakkında Eflâkî'nin verdiği bilgi ile molla câmi'nin Nefahat-ül-üns'de ve bizzat makalât metninin 56'ncı sahifesindeki arapça pasajda biraz değişik bir dekor içinde özetle şöyle anlatılmaktadır: <br /><br />Şems Konya'ya gelir; şekerciler hanı'nda bir odaya yerleşir, Mevlânâ'yı sorar; onun, o sırada meram bağlarında sayfiyede olduğunu, ikindiye doğru şehre geleceğini söylerler. Şems yol üzerinde beklemekte, sabırsızlıkla Mevlânâ'nın yolunu gözetmektedir. derken belirli vakit gelir, Mevlânâ bir katıra binmiş, aheste aheste sürmekte ve kendisine yaklaşmaktadır.<br /><br />yıllardır içi aşk ve iştiyak ateşiyle dolu olan şems, katırın dizginine yapışır, selâm verir ve aralarında şu konuşma geçer,<br /><br />Şems:<br />- hemen söyle bana, hazreti muhammed mi daha büyüktür, yoksa bayezid-i bistamî mi?<br /><br />Mevlânâ:<br />- bu ne sorudur? hazreti muhammed (selât ve selâm ona olsun) peygamberlerin sonuncusudur, en yücesidir. onunla bayezid arasında ne münasebet var? <br /><br />Şems:<br />- ama niçin hazreti muhammed (s.a.) hep 'yarabbi biz seni sana layık bilgiyle bilemedik,' dediği halde bayezid, 'beni ululayın şanım ne yücedir,' diye öğünmüştür? <br /><br />mevlânâ, bu sualin heybet ve azameti karşısında kendinden geçmiş, eflâkî'ye göre şems'in sorusu karşısında güya yedi kat göklerin biri birinden ayrılarak yere yıkıldığını, büyük bir ateşin kafatasında alevlendiğini hissetmiştir. kendine geldikten sonra da ona şu susturucu cevabı vermiştir: <br /><br />- hazreti muhammed (s.a.), cihan varlıklarının en büyüğüdür, bayezid kim oluyor? bayezid'in susuzluğu bir yudum su ile diner, o zaman da suya kandığından söz eder. onun idrak hazinesi o kadar bir suyla dolar; güneşin cihanı aydınlatan ışığı onun evinin ufacık penceresine kadar sızar ve ancak o kadar girer. ama hazreti muhammed mustafa'nın (s.a.), susuzluğu o kadar derindir ki, şüphesiz hep susuzluğundan dem vurur ve her gün o susuzluğun daha da artması niyazında bulunur. şu halde bu her iki davacıdan hazreti muhammed mustafa'nın davası çok büyüktür. şu sebepten ki, bayezid kendisini hakka ermiş görünce hemen doluverir ve daha fazlasına bakmaz ama hazreti mustafa (s.a.), her gün daha fazla hakkı görür ve bu görüşle daha çok ilerler. hakkın yüceliğinin, kudretinin, her varlığa hâkim olan saltanatının parlak belirtilerini her gün, her saat gördükçe aşk ve hayreti artar ve ondan dolayı da 'yarabbi biz seni sana yaraşan bilgiyle bilemedik,' diye hep özlem duyar.<br /><br />bu cevap karşısında şems-i tebrizî, bir nağra atarak yere yıkılır>>Zilehaberhttp://www.blogger.com/profile/17902666763705661954noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8672828154018969539.post-31814306882071596972015-07-08T09:27:00.002-07:002015-08-20T05:38:28.773-07:00Rivayete Göre....<div style="text-align: center;">
<a href="https://google.com/lh/photo/UwmTHSfrxBlkFNSnNx90Sh0MmNXoZkXa8n0jFe4uJoc?feat=embedwebsite"><img height="200" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiphqco_c92cOfPGYQQm74fDaxxxKr7QA_hEjnE9TvtIJX89c_XczlJ_PWmolBIr9PNWxcDamKWbuB3jxty93SWC1CPulrgsoAsZRypHOSxH2YEyy1abtdTMnBOwXHMudDhS-4qsQoeBPM/s320/3.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
Mahmud Gaznevi (r.a.) bir keresinde Ebu'l Hasan El-Harkani (k.s.) Hazretleri'nin huzuruna girer:<br />
<i><br />- Ya şeyh! Bayezid-i Bestami hakkında ne dersin?</i> diye sorar. Şeyh efendi cevaben:<br />
<i>- O öyle bir zattır ki, ona uyan hidayet bulur ve saadete kavuşur,</i> der.<br />
<br />
Cevabı duyan Mahmud Gaznevi (r.a.)<br />
<br />
<i>- bu nasıl olur? Ebu Cehil, Rasulullah'ı (s.a.v.) gördü de kötü olmaktan kurtulamadı</i>,<br />
Deyince, şeyh efendi:<br />
<i>- Ebu Cehil, Rasulullah'ı ( s.a.v.) görmedi, o ancakAbdullah oğlu Muhammed'i (s.a.v.) gördü. </i>der..Zilehaberhttp://www.blogger.com/profile/17902666763705661954noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8672828154018969539.post-67080216115197990282015-07-08T09:17:00.002-07:002015-08-20T05:37:56.732-07:00Bayezid-i Bistami ve Gece Bekçisi Kıssası<div style="text-align: center;">
<a href="https://google.com/lh/photo/gx9Z1rOQNiPpYZ2iussZUx0MmNXoZkXa8n0jFe4uJoc?feat=embedwebsite"><img height="212" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEirjIS5bSRvxVf_mQr5FSFoTriprcTd2sJcYr6UkX4ML1RAMYgqRJp8N_YTtexdoW_nINGz9zh3XjRvwM2HrQGbXUrYTJQFL10xPQM95UtjzFBfFBFkAWzPZzgMcCtOrP2jkKzqaQFV3K4/s800/Z68-foto-karacaahmet-mezarligi-1920ler-35__47759407_0.jpg" width="314" /></a></div>
<br />
''Bayezid-i Bistami hazretleri, kabristanda çok dolaşırdı. Bir gece
gezerken, gece bekçisi elindeki sopayla vurdu. Bâyezîd; "Lâ havle velâ
kuvvete illâ billâhil aliyyil azîm." dedi.<br />
Bekçi birkaç kere daha
vurunca sopa kırıldı. Bâyezîd Hazretleri eve dönünce talebelerine
sopanın fiatını sordu. O kadar parayı bir keseye koyarak, bir mikdar da
tatlı ile berâber bir talebesiyle, O bekçiye gönderdi.<br />
Bir de mektup
yazarak bekçiye vermesini söyledi. mektup şöyle idi: "Muhterem bekçi
efendi, belki beni hırsız sanarak dövdün. Kabahat bendedir. Gece
kabristanda gezmeseydim, dövmezdin. Sopanızın kırılmasına da sebeb
oldum.<br />
Gönderdiğim parayla kendine bir sopa al! Sopanın kırılma
üzüntüsünün kalbinden gitmesi için de, yolladığım tatlıyı ye! Allahü
teâlânın selâmı üzerine olsun." Genç bekçi mektubu okuyunca, gelip özür
dileyerek tövbe etti. Onunla birlikte birkaç bekçi daha hak yola
girdi.''Zilehaberhttp://www.blogger.com/profile/17902666763705661954noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8672828154018969539.post-73059706022994173352014-10-19T10:24:00.006-07:002014-10-19T10:25:26.168-07:00"MÛSA FÂKİH"ŞEYH EDHEM ÇELEBİ"<div style="text-align: center;">
<a href="http://public.fotki.com/zelanakkas/zlenn-evlyalaritrbe/zile-beyazid-ibestami/msa-fkh-edhem-eleb.html"><img border="0" src="http://images61.fotki.com/v443/photos/9/974364/5250921/92721458_4477184944968901115_n-vi.jpg" height="250" width="400" /></a> </div>
<div style="text-align: center;">
<a href="http://www.fotki.com/" style="font-family: Verdana; font-size: 12px; text-decoration: none;">Hosted on MÛSA FÂKİH- EDHEM ÇELEBİ</a></div>
---MÛSA FÂKİH<br />
1073'den sonra Dânişmendliler zamânında Tokat-Zile'ye gelip yerleşmiş Horasan velîlerinden. Kendisine ilminin çokluğundan dolayı dînin yardımcısı mânasına Nâsırüddîn, hukuk ilmindeki üstünlüğünden dolayı da Fakîh lakabı verilmiştir. 1207'de vefât etmiş olup türbesi Zile'de Ali Kadı mahallesindedir. Kendisi gibi büyük bir âlim ve velî olan oğlu Aliyyül Mücerret de 1256'da vefât etmiş olup babasının türbesinde medfundur. Türbede bulunan diğer sandukalar ise Muîniddîn Halil Efendi, Şeyh Edhem Çelebi ve Müsevî Abdullah Efendiye âittir.<br />
<br />
---EDHEM ÇELEBİ<br />
Tokat'ta yetişen velîlerden. 1301 yılında Tokat'ta doğdu. Babası Muînüddîn Halil Efendi, annesi Ümmü gülsüm Hâtundur. Küçük yaştan îtibâren dayısı olan büyük velî Acepşir hazretlerinden ders almaya başladı. Ondan aldığı ilim ve feyzlerle kemâle erdi. Zile'ye gitti. Bâyezîd-i Bistâmî Câmiinde insanlara İslâmiyeti anlatıp onların doğru yola, din ve dünyâ saâdetine kavuşmaları için çalıştı. Birçok talebe yetiştirdi. Otuz beş yaşlarında iken Artovalı Seyyid Ömer'in kızı ile evlendi. Bu hanımından olan oğlu Abdurrahmân Efendi de ilim ve ihlâsı ile tanınan büyük bir velî oldu.Uzun müddet taliblerine ders verip kıymetli talebeler yetiştiren Edhem Çelebi 1350'de vefât etti. Kabri, Zile'de Mûsâ Fakîh türbesindedir.<br />
Edhem Çelebi'nin ilmiye silsilesi ise şöyledir: Edhem Çelebi, Acepşir, Osman-ı Rûmî, Aliyyül-Mücerrât, Mûsâ Fakîh, Mustafa Safiyüddîn Bistâmî, Necîbüddîn Osman Bistâmî, Mehmed Bistâmî, Bâyezîd-i Bistâmî, İmâm-ı Câfer-i Sâdık, İmâm-ı Muhammed Bâkır, İmâm-ı Zeynel Âbîdin, İmâm-ı Hüseyin, İmâm-ı Aliyyül-Mürtezâ, Peygamber efendimiz Muhammed Mustafâ (sallallahü aleyhi ve sellem).Zilehaberhttp://www.blogger.com/profile/17902666763705661954noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8672828154018969539.post-48616946386647498902014-07-05T00:04:00.001-07:002014-07-05T00:28:01.529-07:00TOKAT VALİSİ "CEVDET CANIN" ZİYARETİ (Şeyh Ethem Çelebi Cami)<div style="text-align: center;">
<a href="http://public.fotki.com/zelanakkas/zlenn-evlyalaritrbe/zile-beyazid-ibestami/tokat-vals-cevdet.html"><img border="0" src="http://images9.fotki.com/v1395/photos/9/974364/5250921/DSC_230-vi.jpg" height="300" width="420" /></a> </div>
<div style="text-align: center;">
<a href="http://www.fotki.com/" style="font-family: Verdana; font-size: 12px; text-decoration: none;">Hosted on <u>Zile Otelkonfor</u></a>
</div>
<div style="text-align: center;">
<a href="http://public.fotki.com/zelanakkas/zlenn-evlyalaritrbe/zile-beyazid-ibestami/tokat-vals-cevdet-1.html"><img border="0" src="http://images15.fotki.com/v1624/photos/9/974364/5250921/DSC_0276-vi.jpg" height="300" width="420" /></a> </div>
<div style="text-align: center;">
<a href="http://www.fotki.com/" style="font-family: Verdana; font-size: 12px; text-decoration: none;">Hosted on Fotki</a></div>
Zilehaberhttp://www.blogger.com/profile/17902666763705661954noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8672828154018969539.post-59943930169729927102013-09-23T11:06:00.000-07:002015-06-28T13:15:59.252-07:00AYAKKABININ ÇAMURU "Tayfûr Ebû Yezîd el-Bûstâmî"<div style="text-align: center;">
<a href="http://public.fotki.com/zelanakkas/zlenn-evlyalaritrbe/zile-beyazid-ibestami/ertret.html"><img border="0" src="http://images22.fotki.com/v816/photos/9/974364/5250921/ertret-vi.jpg" height="280" width="400" /></a> </div>
Bâyezîd-i
Bistâmî yağmurlu bir havada Cumâ namazına gitmek için evinden çıktı.
Sağnak hâlde yağan yağmur, yolu çamur hâline getirmişti.<br />
<span class="userContent" data-ft="{"tn":"K"}">Yağmur
bitinceye kadar bir evin ihâta duvarına dayandı. Çamurlu ayakkabılarını
duvarın taşlarına sürerek temizledi. </span><br />
<span class="userContent" data-ft="{"tn":"K"}">Yağmur yavaşlayınca câmiye doğru
yürüdü. Bu sırada aklına bir mecûsînin duvarını kirlettiği geldi ve
üzülerek; "Onunla helâlleşm<span class="text_exposed_show">eden nasıl
Cumâ namazı kılabilirsin? Başkasının duvarını kirletmiş olarak nasıl
Allahü teâlânın huzûrunda durursun?" diye düşündü ve geri dönüp o
mecûsînin kapısını çaldı. </span></span><br />
<span class="userContent" data-ft="{"tn":"K"}"><span class="text_exposed_show">Kapıyı açan mecûsî; "Buyrun bir arzunuz mu
var?" diye sorunca; "Sizden özür dilemeye geldim." dedi. Mecûsî
hayretle; "Ne özrü?" diye sordu.</span></span><br />
<span class="userContent" data-ft="{"tn":"K"}"><span class="text_exposed_show"> O da; "Biraz önce duvarınızı elimde
olmadan çamurlu ayakkabılarımı temizlemek maksadıyla kirlettim. Bu doğru
bir hareket değil. Yağmurun şiddeti bu inceliği unutturdu." deyince,
Mecûsî hayretle; "Peki ama ne zararı var? Zâten duvarlarımız çamur
içinde. </span></span><br />
<span class="userContent" data-ft="{"tn":"K"}"><span class="text_exposed_show">Sizin ayağınızdan oraya sürülen çamur bir çirkinlik veya kabalık
meydana getirmez." dedi. Bâyezîd-i Bistâmî; "Doğru ama, bu bir haktır
ve sâhibinin rızâsını almak lâzımdır." dedi. Mecûsî; "Size bu inceliği
ve insan haklarına bu derece saygılı olmayı dîniniz mi öğretti?" diye
sorunca; "Evet dînimiz ve bu dînin peygamberi olan Muhammed aleyhisselâm
öğretti." dedi. Mecûsî; "O hâlde biz niçin bu dîne girmiyoruz?" diyerek
kelime-i şehâdet getirip müslüman oldu.</span></span><br />
<span class="userContent" data-ft="{"tn":"K"}"><span class="text_exposed_show"><br /> 18.EYLÜL.2013-ÇARŞAMBA.</span></span>Zilehaberhttp://www.blogger.com/profile/17902666763705661954noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-8672828154018969539.post-43877431498247691292013-09-20T09:38:00.000-07:002015-06-27T11:04:12.580-07:00Şeyh Ethem Çelebi "بايزيد بسطامى"<div style="text-align: center;">
<a href="http://public.fotki.com/zelanakkas/yeni-zile-resimleri/beyazd-bestam-zle.html"><img border="0" src="http://images15.fotki.com/v1626/photos/9/974364/4601066/photo-vi.jpg" height="320" width="246" /></a> </div>
<div style="text-align: center;">
<a href="http://www.fotki.com/" style="font-family: Verdana; font-size: 12px; text-decoration: none;">Hosted on Fotki</a> </div>
<br />
Ali Kadı Mahallesindeki Beyazid-i Bestami diğer adıyla Şeyh Ethem Çelebi cami'indedir. Buradaki türbede 7 kabir bulunmaktadır. <br />
Bu kabirlerde yatanlar ise: Beyazıd-ı Bestaminin 7. göbekten torunu Nasıreddin Musa Fakih, oğlu Aliyyü'l Mücerret, torunu Muinüddin-i Halil'dir.<br />
Anne tarafından dedeleri,<br />
Zile'lilerin ısrarlı daveti üzerine o zaman Aksaray denilen bugünki kendi adıyla anılan ŞEYHNUSREDDİN Köyüne yerleşmişlerdir. <br />
Tahminen hicri 630 yılında Zileye gelen Şeyh Nusreddin efendi hazretleri torunu Ümmügülsüm hanımı Zile merkezinde Şeyh Etem Çelebi Camii içerisinde türbede medfum bulunan ve Beyazıdu Bestami torunlarından olan Muinüddin-i Halil efendi ile evlendirilmiştir. Bu evlilikten meşhur alim Şeyh Etem Çelebi dünyaya gelmiştir<br />
Müsevvid Abdullah Efendi, torunun hanımı Ümmü gülsüm ve şeyh Ethem Ethem Çelebinin anne tarafından dedesidir. Şeyh Ethem Çelebi'nin oğlu Abdurrahman Çelebi de burada medfundur. <br />
Bu cami ve türbenin mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğüne aittir.Zilehaberhttp://www.blogger.com/profile/17902666763705661954noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8672828154018969539.post-79131986333263648562013-09-09T03:11:00.000-07:002015-06-27T11:06:05.062-07:00Nihat Hatipoglu - Bayezid-i Bistami'nin Hayatından Kesitler<div style="text-align: center;">
<br />
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="300" src="//www.dailymotion.com/embed/video/x1d036h" width="450"></iframe><br />
<br />
</div>
Zilehaberhttp://www.blogger.com/profile/17902666763705661954noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8672828154018969539.post-86716633944200541312013-04-14T03:49:00.001-07:002013-04-14T03:50:51.965-07:00"Kim Benim 45 Haccımı bir Ekmeğe Satın Alır"<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div style="margin-left: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;">
<img height="271" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi0MEpA6AEDsWgmySooXzDry01qtUDN_u5MM516LlJASeb7VUog10ILs8hFIrI0br6LronOZ-sCzOBcPlKqQahm4KtRuaGYKi1Ziv5sENzEz1qelgq443YPygNS_fVnk6mnuIf6fwXuOzQT/s800/abdalmusa07.jpg" width="200" /></div>
"Ey Bayezid-i Bistami! senin bir benzerin var mı ki 45 defa hac ettin ve binlerce hatim etme bahtiyarlığına eriştin" diye fısıldadı. bu ses onu üzdü. derhal toparlandı ve oradakilere "kim benim 45 haccımı bir ekmeğe satın alır" diye sordu. bir adam ben alırım dedi ve ekmeği uzattı. bayezid-i bistami hazretleri aldığı ekmeği oradan bulunan bir köpeğin önüne koydu. sonra işini bitirip rum diyarına doğru yola çıktı. günlerce gittikten sonra antakya sen pier kilisesine bağlı olarak münzevi bir şekilde yaşayan kırıkhan'daki trabsak (darbısak) kalesinde yaşayan rahiblerin bulunduğu yere geldi. kale m.ö 200-250 yıllarında dört katlı olarak inşa edilmiş zamanının sayılı yapılarından, ipek yolu üzerinde ve hadis-i şerifte alameti verilen ahir zamanda küffar ile yapılacak büyük harbin olacağı amik ovasına hakim bir yapıdır. burada bir rahip ile karşılaşan bayezid-i bistami hazretlerini, rahip elinden tutup kaldığı yere götürdü. ona bir oda verdi. bayezid-i bistami hazretleri kendisine ayrılan odada ibadetine başladı. rahip her gün onun yiyeceğini sabah akşam getirip önüne koyardı. bu hal bir ay devam etti. bayezid-i bistami hazretleri bir gün nefsine dönerek "ey nefis! seni kırmak istiyorum fakat sen o kadar kötüsün ki kırılmıyorsun" dediği sırada rahip içeri girdi ve "ismin nedir?"diye sordu. o da: "bayezid" cevabını verdi. rahip, "ne güzel adamsın. keşke isa mesih'in kulu olmuş olsaydın!" deyince bu sözler bayezid-i bistami hazretlerine ağır geldi. orada daha fazla kalamayacağını söyledi. rahip oralarda 40 gün konaklamanın adet olduğunu söyledi ve ekledi: "bizim burada kırk günü tamamla, öyle git. çünkü bizim büyük bayramımız var. onu görmeni çok arzu ediyorum. aynı zamanda bir büyüğümüz sadece bu günlerde bir defa konuşur. onu dinlemeni istiyorum" deyince teklifi kabul ederek kırk gün kalmaya razı oldu. (orada bir büyük papaz sadece yılda bir defa, o bayram gününde çıkıp konuşurmuş.)kırkıncı gün geldiğinde rahip, "buyurun dışarı çıkalım , bayram günümüz geldi" dedi. hazret dışarı çıkmak için hazırlandı. rahip ona "bu kıyafetle bin kadar rahibin arasına nasıl gireceksiniz!? bu elbiseleri çıkarıp şu rahip elbiselerini giyiniz, boynunuza şu incili asınız"dedi. bu teklif bayezid-i bistami hazretlerine ağır gelmesine rağmen bir hikmet vardır diyerek denileni yaptı ve rahiplerin arasına katıldı. biraz sonra rahiplerin büyüğü geldi. fakat konuşmuyordu. niçin konuşmadığı sorulduğunda "nasıl konuşabilirim, aranızda bir muhammedî var!" diye cevap verdi. halk ve rahipler; "onu göster parçalayalım" diye bağrıştılar. baş rahip "hayır. yemin ederim ki söylemem, ancak ona dokunmayacağınıza söz verirseniz, onu size tanıtabilirim" dedi. bunun üzerine rahipler ve halk muhammedî olan zata dokunmayacaklarına dair yemin ettiler. baş rahip "allah için ey muhammedî, ayağa kalk ve kendini göster" diye seslenince bayezid-i bistami hazretleri ayağa kalktı. baş rahip "adın ne?" diye sordu. " bayezid!" cevabını verdi. tahsil gördün mü ?" diye sorunca " rabbimin öğrettiği kadar bir şey biliyorum" dedi. bunun üzerine rahip "o halde şu hususları cevaplandır! ikincisi olmayan biri, üçüncüsü olmayan ikinciyi, dördüncüsü olmayan üçü, beşincisi oymayan dördü, altıncısı olmayan beşi, yedincisi olmayan altıyı, sekizincisi olmayan yediyi, dokuzuncusu olmayan sekizi, onuncusu olmayan dokuzu, on birincisi olmayan on'u, on ikincisi olmayan on biri, on üçüncüsü olmayan on ikiyi söyle bunlar nelerdir?"<br /><br />bayezid-i bistami hazretleri baş rahibe<br /><br />"beni iyi dinleyiniz, ikincisi olmayan bir, eşi ve ortağı, dengi ve benzeri olmayan allah teala'dır.<br /><br />üçüncüsü olmayan iki gece ve gündüzdür.<br /><br />dördüncüsü olmayan üç, üç talaktır (boşamadır).<br /><br />beşincisi olmayan dört tevrat, zebur, incil, kur'anı kerimdir.<br /><br />altıncısı olmayan beş, beş vakit namazdır.<br /><br />yedincisi olmayan altı, yerlerin ve göklerin yaratıldığı altı gündür.<br /><br />sekizincisi olmayan yedi, yedi kat göktür.<br /><br />dokuzuncusu olmayan sekiz, kıyamet günü arşı taşıyacak sekiz melektir.<br /><br />on'uncusu olmayan dokuz, kadının dokuz ay hamilelik müddetidir.<br /><br />on birincisi olmayan on, musa (a.s)'ın şuayb (a.s.) peygambere yaptığı on yıl çobanlıktır.<br /><br />on ikincisi olmayan on bir yusuf peygamberin on bir kardeşidir.<br /><br />on üçüncüsü olmayan on iki, on iki aydır" dedi.<br /><br />rahip tebessüm ederek "doğru söyledin. şimdi de bana havadan ne yaratıldı, havada ne muhafaza edildi ve kim hava ile helak edildi? bunlardan haber ver" dedi. bayezid-i bistami hazretleri:<br /><br />"isa peygamber havadan yaratıldı, havada muhafaza edildi, ad kavmi hava ile helak edildi."<br /><br />rahip "doğru söyledin. ağaçtan kim yaratıldı, ağaçta kim korundu ve ağaç ile kim helak oldu?" diye sorunca "musa (a.s) nın asası ağaçtan yaratıldı, nuh (a.s) ağaç içinde (gemide) korundu, zekeriya (a.s) ise ağaç içinde testere ile biçilip helak edildi." cevabını verdi.<br /><br />rahip "doğru söyledin. kim ateşten yaratıldı, kim ateşten korundu, kim ateş ile helak oldu?" diye sordu. bayezid-i bistami hazretleri "iblis ateşten yaratıldı, ibrahim (a.s) ateşten korundu, ebu cehil ateş ile helak oldu." dedi.<br /><br />rahip tekrar "taştan kim yaratıldı, taş içinde kim korundu ve taş ile kim helak oldu?" dedi. bayezid-i bistami hazretleri "salih peygamberin devesi taştan yaratıldı, ashab-ı kehf taş içinde korundu, ebrehe ve ordusu taş ile helak edildi." cevabını verdi.<br /><br />rahip "doğru söyledin dedi. cennette dört nehir vardır. biri baldan, biri sütten, biri sudan, biri şaraptandır. ayrı, ayrı olan bu nehir aynı kaynaktan akıyormuş, bunun dünyada bir örneği var mıdır?" diye sordu. bayezid-i bistami hazretleri "evet vardır. insanın başından dört nehir akar. kulak yağı acıdır, göz yaşı tuzludur, burun ayrı tat, ağızdan gelen su tatlıdır."<br /><br />rahip "doğru söyledin. cennet ehli yer içer fakat abdest bozmaz, su dökmez. bunun dünyada benzeri var mıdır?"diye sorunca bayezid-i bistami hazretleri "evet vardır. ana rahmindeki çocuk yer içer fakat dışkısı yoktur." cevabını verdi.<br /><br />rahip "doğru söyledin. cennette tuba ağacı vardı. cennette hiçbir saray, hiçbir köşk yoktur ki bu ağacın dalına dokunmasın. bunun dünyada bir örneği var mıdır?" diye sordu. bayezid-i bistami hazretleri "evet vardır. güneş sabahleyin doğunca böyle değilmidir?" cevabını verdi.<br /><br />rahip "doğru söyledin. şimdi şunları cevaplandır: bir ağaç vardır on iki dalı bulunmakta her dalında otuz yaprak bulunmakta ve her yaprakta beş çiçek yer almakta, bunların ikisi güneşe üçü karanlığa bakmaktadır. bu ağaç nedir?" deyince bayezid-i bistami hazretleri "ağaç bir yılı temsil eder on iki dalı on iki ayı her dalda ki otuz yaprak, günleri, her yaprakta ki beş çiçek de beş vakit namazı temsil eder." cevabını verdi.<br /><br />son olarak rahip şöyle sordu "bana şu kimseden haber ver. hacca gitmiş, tavaf yapmış ve o makamlarda bulunmuştur. fakat onun ne ruhu vardır ne de hac kendisine vaciptir." bayezid-i bistami hazretleri "nuh peygamberin gemisidir." dedikten sonra rahib'e "ey rahip. bir çok sorular sordun. biz onları cevaplandırmaya çalıştık. müsaade ederseniz benim de sorularım var. fakat ben bir sorudan başka sormayacağım o da şudur:<br /><br />"cennetin anahtarı nerededir? cennet kapılarının üzerinde ne yazılıdır?" rahip sustu ve cevap vermekten kaçındı. diğer rahipler bu duruma bozuldular ve "ey büyüğümüz mağlup mu oluyorsunuz?" dediler. o da "hayır mağlup olmak istemiyorum." deyince "peki öyleyse niçin cevap vermiyorsun" dediklerinde "şayet cevap verirsem benim cevabıma katılır mısınız?" dedi. bunun üzerine hepsi birden söz verdiler. rahip "dinleyin, şimdi cevap veriyorum. cennetin anahtarı ve kapılarının üzerinde yazılı olan ibare "la ilahe illallah muhammedün resullullah'tır" deyip, o anda müslüman olduğunu açıkladı. diğer rahiplerde hep bir ağızdan kelime-i şahadet getirip müslüman oldular. bayezid-i bistami hazretleri onların yanında kalıp islamiyeti her yönüyle öğretti ve burada otuz yıl kaldı. böylece onun kırıkhan darbısak kalesine gelmesinin hikmeti meydana çıktı. <br />
<br />
<table style="width: auto;"><tbody>
<tr><td></td></tr>
<tr><td style="font-family: arial,sans-serif; font-size: 11px; text-align: right;"><br />
<br />
</td></tr>
</tbody></table>
Zilehaberhttp://www.blogger.com/profile/17902666763705661954noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8672828154018969539.post-51360597195981604942013-03-27T10:12:00.002-07:002013-03-27T10:31:38.441-07:00KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN'DAN ZİLE KADISI'NA FERMAN - YIL1553 <div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgI8VicXNClqYPR2uwi1T_Hq_zAJk97NKEJdjLndLFVqNRLqrS990apVvKTP_S7Ov1UKWcZQ9e3uL-KPxlBKHRfRPcEjpg1pQVoL4aqABpEdUuMmuwyYOQlHU9Vv6ugYngYlzm104GKCa6S/s1600/05_715764804_7368740_7925989_n-vi.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgI8VicXNClqYPR2uwi1T_Hq_zAJk97NKEJdjLndLFVqNRLqrS990apVvKTP_S7Ov1UKWcZQ9e3uL-KPxlBKHRfRPcEjpg1pQVoL4aqABpEdUuMmuwyYOQlHU9Vv6ugYngYlzm104GKCa6S/s1600/05_715764804_7368740_7925989_n-vi.jpg" /></a></div>
Zile'de bulunan Ethem Çelebi Tekkesi'nin (bugünkü Beyazıd-ı Bestami Camii) şeyhinin şikayeti üzerine , Kanuninin,vakıf arazisine müdahele eden bu insanlara mani olunmasına dair Zile kadısına gönderdiği M.1553 tarihli fermanıdır.<br />
Orjinal metni şöyledir:<br />
TUĞRA<br />
( KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN)<br />
---1. Kıdve’l-kaza ve’l-hükkam madenü’l-fezailü’l-kelam mevlana Zile kadısı dame fazlıhu tevki’-i ref’-i hümayun vasıl olacak malum ola ki ;<br />
---2. darende ferman-ı hümayun Abdülkerim nam kimesne dergah-ı muallama adem gönderüb arz-ı hal idüb bil-fiil şeyhi olduğum tekke (?)…<br />
---3. Zile’de vaki’ olan Ethem Çelebi Evkafı’nın mabeyn mümtaz (?) sınırunda olub kadimde vakf içün ziraat<br />
---4. oldukları vakf-ı mezburun habis taifesi meramızdır deyu şer’i şerifi kadimden oldukları mahallü dahl<br />
---5. idüb vakıf içün zira’ittirmeye mani’ olub teaddi iderler deyu bildirdi. Buyurdum ki ; bu hususun üzerinden on beş yıl/sene mürur itmiş<br />
---6. vekiliyle……şer’iye sorulub dahli olmamaşı ile bizzat hasımanı beraber idüb ber mucib-i şer’i-şerif<br />
---7. hak üzere teftiş idüb göresiz kaza arz iylediği vekili arz iylediği vekiliyle bu babda mukteza-i şer’i kavim ile amel olub ……ilam ve müteveccih (?)<br />
---8. olanı hükm idüb şerh koyasız kimesneye hilaf-ı şer’innas ittürmeyesüz…..tezvirden<br />
---9. ve şühud-ı zurdan hazer idüb vakıftan medhali olmayanı dahl ittürmeyesün amel ideni arz iyleyüb……..itmeyesüz<br />
---10. şöyla bilasız bu hükm-ü hümayunnası ifa idüb alamet-i şerifi itimad kılasız tahriran evahir-i rebiü’l-evvel sittin-i tis’a mie.<br />
(H.960 – M.1553) BE-MAKAM-I KONSTANTİNİYYE<br />
(Çeviren : Hadi BELGE )Zilehaberhttp://www.blogger.com/profile/17902666763705661954noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8672828154018969539.post-86728101724706292012013-03-04T11:29:00.005-08:002013-03-04T11:29:56.648-08:00Celal Ertuğ "Bayezid-i Bestami Hazretleri"Kitabını Çıkardı <div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="font-weight: normal;"><span style="font-size: small;"> </span></span><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj8mjdLSZFAvtH1t_K_HLFrHG_ppPNpXFIy67YRW1xAzNdvl-KVdawgaiprM7i_EgttUIVL1u1-SXEjoB36uFACfcb4B1RKABOCSgspqR6GDUnJ0SXC5ed0bNOaFmF9xklQLVM4CZT79G7u/s1600/buyuk-veli-beyazid-i-bestami-hazretleri-ve-islam-tasavvufunun-ozu-cil-0-386265.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj8mjdLSZFAvtH1t_K_HLFrHG_ppPNpXFIy67YRW1xAzNdvl-KVdawgaiprM7i_EgttUIVL1u1-SXEjoB36uFACfcb4B1RKABOCSgspqR6GDUnJ0SXC5ed0bNOaFmF9xklQLVM4CZT79G7u/s320/buyuk-veli-beyazid-i-bestami-hazretleri-ve-islam-tasavvufunun-ozu-cil-0-386265.jpg" width="221" /></a></div>
<span style="font-family: Georgia,"Times New Roman",serif;"><b>Bayezid-i Bestami Hazretleri </b><br /><b>Yazar :</b> Celal Ertuğ <br /><b>Yayıncı : Yasin Yayınevi </b><br /><b>İndirimli Fiyatı </b>: 18,00 TL %35 11,70 TL </span><br />
<div>
<span style="font-family: Georgia,"Times New Roman",serif;"><span class="bld"><b>Barkod </b>: </span> 3002870100089</span></div>
<span style="font-family: Georgia,"Times New Roman",serif;"> </span><div>
<span style="font-family: Georgia,"Times New Roman",serif;"><span class="bld"><b>Ebad </b>: </span> 135-195</span></div>
<span style="font-family: Georgia,"Times New Roman",serif;"> </span><div>
<span style="font-family: Georgia,"Times New Roman",serif;"><span class="bld"><b>Sayfa Sayısı</b> : </span> 318</span></div>
<span style="font-family: Georgia,"Times New Roman",serif;"> </span><div>
<span style="font-family: Georgia,"Times New Roman",serif;"><span class="bld"><b>Basım Yeri</b> : </span> İstanbul</span></div>
<span style="font-family: Georgia,"Times New Roman",serif;">
</span><div>
<span style="font-family: Georgia,"Times New Roman",serif;"><span class="bld"><b>Kağıt Türü </b>: </span> 2. Hamur</span></div>
<span style="font-family: Georgia,"Times New Roman",serif;">
</span><div>
<span style="font-family: Georgia,"Times New Roman",serif;"><span class="bld"><b>Dili</b> : </span> Türkçe</span></div>
<div>
<span style="font-family: Georgia,"Times New Roman",serif;"><b>Yılı</b>:2007</span></div>
<div>
<span style="font-family: Georgia,"Times New Roman",serif;"><strong>En x Boy x Yükseklik </strong>
<span id="ctl01_lbl9">13,50 X 20,00 X 2,10</span></span></div>
<div>
<span style="font-family: Georgia,"Times New Roman",serif;"><span id="ctl01_lbl9"> </span></span><table border="0" cellpadding="2" cellspacing="2" style="width: 100%px;"><tbody>
<tr id="ctl01_tr10"><td height="25"><span style="font-family: Georgia,"Times New Roman",serif;"><strong>Bilgi </strong></span>
</td>
<td><br /></td>
</tr>
<tr id="ctl01_trH10">
<td colspan="2">
<span style="font-family: Georgia,"Times New Roman",serif;"><span id="ctl01_lbl10">Bâyezid-i
Bestâmi (k.s.) Der ki:
Aralıksız otuz sene benliğimle savaştım. En çetinleri ilim öğrenmek ve
ilmin gerektirdiği şekilde davranmak yolunda verdiğim savaştı.
Nefsini murakabe et, ilme yapış, eşyanın hakikatini ara, edebini
muhafaza et, hadlere dikkat et, dünyaya kapılma, gafillerden kaç,
sünneti bırakma, ibadetten ayrılma, ilim ve merhamet sahibi ol, ahlâkı
tamamla.</span></span></td></tr>
</tbody></table>
</div>
Zilehaberhttp://www.blogger.com/profile/17902666763705661954noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8672828154018969539.post-66553434283499514572013-01-22T22:06:00.003-08:002013-01-22T22:06:54.609-08:00Bugün Mevlid Kandili<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiZn5q3kLpAdwALLu0divFBr40O5eE3GtlX_i765oHr2bLT2gSeVMXmdJfW7Kta7sUbJ57pW6fUTipAO9yP46mow0nftiXSEyDjGo3bklmXEsxs9VMrymYRgZW5IkStWuQqg0VfYVgCyxYp/s1600/9babbd8a4da54947dee49aa88f9f4691.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiZn5q3kLpAdwALLu0divFBr40O5eE3GtlX_i765oHr2bLT2gSeVMXmdJfW7Kta7sUbJ57pW6fUTipAO9yP46mow0nftiXSEyDjGo3bklmXEsxs9VMrymYRgZW5IkStWuQqg0VfYVgCyxYp/s1600/9babbd8a4da54947dee49aa88f9f4691.jpg" /></a></div>
Mevlid Kandili Alemlere rahmet olarak yaratılan yüce Peygamberimiz
Hazreti Muhammed Mustafa’nın (S.A.V) dünyaya teşrif ettiği gece.<br />
<br />
Müslümanların ”kutlu doğumun habercisi” olarak tanımladığı ve
”Mevlid-i Nebi” olarak da anılan Mevlid Kandili, tarihte ilk kez
Mısır’da kutlandı.<br />
Diyanet İşleri Başkanlığının ilmihalindeki ”Töre ve Törenler”
bölümünde yer alan bilgilere göre, ”doğum, doğum yeri ve doğum vakti”
anlamlarına gelen mevlid kelimesi, Hz. Muhammed’in doğumunu anlatmak
için kullanılıyor.<br />
”Mevlid-i Nebi” olarak da anılan ve Türkiye’de Mevlid Kandili olarak bilinen gece, Müslüman alemi için büyük önem taşıyor.<br />
<br />
İslam’ın mesajlarını halka sunan son peygamber Hz. Muhammed’in
doğumunu anma ve kutlamak için düzenlenen törenler, tarihte ilk kez
Mısır’da Fatımiler döneminde başladı. Çok geçmeden Eyyubiler tarafından
da benimsenen kutlama programlarında çeşitli törenler ve şenlikler
yapıldı. Tarihteki kutlamalarda, dönemin ve bölgenin alimleri,
şairleriyle din ve devlet işlerinde yararlık gösterenlere, Türk-İslam
devletlerinde çok eski bir adet olarak görülen ve hükümdarlar tarafından
taltif için hazırlanan elbiseler (hil’atler) giydirildi ve hediyeler
verildi.<br />
Mevlid törenleri daha sonra İslam dünyasında yaygınlık kazanarak
günümüze kadar devam etti. Esasen Hz. Peygamberin doğum yıl dönümünü
kutlama maksadıyla başlayan mevlid töreni giderek, Kadir, Mi’rac, Regaib
ve Berat gecelerinde veya sünnet, evlenme, ölüm, deprem gibi önemli
olaylar vesilesiyle yapılmaya başlandı ve toplumsal gelenekte yer alan
önemli bir dini-kültürel öge oldu.<br />
<br />
OSMANLI DEVLETİ, KANDİLİ ”MEVLİD ALAYI”YLA KUTLARDI<br />
Osmanlılar döneminde ”mevlid töreni”ne ayrı bir önem verildi.
Osmanlı’nın ileri döneminde ”Mevlid Alayı” diye anılan görkemli
törenlerde şeyhülislam, vezirler ve diğer askeri ve mülki erkan, büyük
müderrisler, belli bir düzen içinde Rebiülevvel ayının 12′sinde Sultan
Ahmed Camisi’nde yerlerini alırlardı.<br />
Padişahın gelmesinden sonra vaazlar verilir, mevlidhanlar tarafından
Süleyman Çelebi’nin yazdığı mevlid okunur ve bu esnada Medine’den
getirtilen hurmalar camidekilere ikram edilirdi.<br />
<br />
MEVLİD OKUTMA BİD’AT MI?<br />
Mevlid okuma ve okutma hakkında, ”Hz. Muhammed zamanında olmayan dini
mahiyetli bir hususun dine sokulduğu” şeklinde iddialar gündeme
getirildiği belirtilen ilmihalde, Mevlid okuma ve okutmanın bid’at
olarak nitelendirilebilmesi için ona dini gereklilik veya ibadet
şeklinde muhteva yüklenmesi gerektiği ifade ediliyor.
<br />
İlmihalde, mevlid okumanın gerekli olduğu iddia edilmediği
vurgulanarak, hoş ve güzel bir gelenek olarak kabul edilen mevlidin
”bid’at olarak” değerlendirilip, insanların kafasına kuşku sokmanın son
derece yanlış olduğu vurgulanıyor.<br />
Mevlidin, toplumsal bir coşkunun, Hz. Peygamber sevgisinin ve ona
bağlılığın üst düzeyde edebi ve estetik olarak hissedilmesi, yaşanması
ve dışa vurulması anlamına geldiği kaydedilen ilmihalde, Kur’an okumakla
mevlid okumayı birbiriyle mukayese etmek veya birini diğerine
alternatif olarak göstermek yerine ikisini ayrı ayrı ve her birini kendi
yeri ve amacı doğrultusunda değerlendirmek gerektiği belirtiliyor.<br />
Mevlid gibi dini eğitim ve coşkuyu içeren sosyal ve geleneksel
törelerin asli ibadetlerin yerine geçmediğine de işaret edilen
ilmihalde, bu tür sosyal ödevlerin, kişileri ”namaz, oruç, Kur’an okuma,
infak ve yardım gibi dini yükümlülüklerden muaf tutmadığı”
kaydediliyor.<br />
<br />
<b>Bu geceyi nasıl ihya edelim?</b><br />
Bu gecenin manevî zenginliğinden istifâde etmek için en azından
bir Tesbih Namazı kılalım, bir de Hatm-i Enbiyâ yapalım, Kur’an-ı
Kerim okuyalım.<br />
<br />
<img height="36" src="http://www.eokul-meb.com//HLIC/b389d1f3a0027937d2364fbb31d6b6fc.gif" width="400" /><br />
“De ki: Allah’ı seviyorsanız bana uyunuz ki, Allah da sizi sevsin ve günâhlarınızı bağışlasın…”<br />
(Âl-i İmrân, 31)Zilehaberhttp://www.blogger.com/profile/17902666763705661954noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8672828154018969539.post-71017200687423041012012-11-22T23:34:00.001-08:002012-11-28T07:16:39.912-08:00Zile Müftüsü İlyas Akyazıdan Muharrem Ayı ve Aşure Hakkında Bilgiler<div style="text-align: center;">
<br />
<iframe frameborder="0" height="300" src="http://www.dailymotion.com/embed/video/xvb5sf?logo=0&hideInfos=1&animatedTitle=%7Cbeyaz%C4%B1d-%C4%B1+bestami%7C" width="450"></iframe>
</div>
Zilehaberhttp://www.blogger.com/profile/17902666763705661954noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8672828154018969539.post-62832036477047000302012-08-16T01:43:00.000-07:002012-08-16T01:43:40.189-07:00Sakallı Şerif Ziyareti Zile Ulucami 2012 Yılı<div style="text-align: center;">
<br /><iframe frameborder="0" height="300" src="http://www.dailymotion.com/embed/video/xsum4d?logo=0&hideInfos=1&animatedTitle=%7Czilehaber%7C" width="450"></iframe>
</div>
Zilehaberhttp://www.blogger.com/profile/17902666763705661954noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8672828154018969539.post-26290251959026012072012-08-16T01:39:00.002-07:002012-08-16T01:40:29.370-07:002012Yılı Kadir Gecesi Zile Ulu Camii <div style="text-align: center;">
<br />
<iframe frameborder="0" height="300" src="http://www.dailymotion.com/embed/video/xsulu6?logo=0&hideInfos=1&animatedTitle=%7CZ%C4%B0LEHABER%7C" width="450"></iframe></div>
Zilehaberhttp://www.blogger.com/profile/17902666763705661954noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8672828154018969539.post-47633345091933967502012-08-13T11:22:00.000-07:002012-08-16T01:40:39.389-07:00ZİLE MÜFTÜSÜ İLYAS AKYAZI KADİR GECESİ HAKKINDA AÇIKLAMASI <div style="text-align: center;">
<br />
<iframe frameborder="0" height="300" src="http://www.dailymotion.com/embed/video/xsshz4?logo=0&hideInfos=1&animatedTitle=Z%C4%B0LEHABER%7C%7C" width="450"></iframe></div>
Zilehaberhttp://www.blogger.com/profile/17902666763705661954noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8672828154018969539.post-24109172533020902652012-07-24T11:33:00.004-07:002012-10-22T11:55:09.768-07:00HOŞ GELDİN YA ŞEHRİ RAMAZAN<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://www.facebook.com/photo.php?fbid=383210505065620&set=a.266757466710925.76825.259437470776258&type=1&theater" target="_blank"><img border="0" height="255" src="http://sphotos-h.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-ash3/599880_383210505065620_623824896_n.jpg" width="400" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<span class="GKY2L2ICK5"><span class="GKY2L2ICGAB">BEYAZİD-İ BESTAMİ - ZİLE <b>بايزيد بسطامى</b></span></span> CAMİİ VE MİNARESİ</div>
Zilehaberhttp://www.blogger.com/profile/17902666763705661954noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8672828154018969539.post-12587881526931758772012-07-22T01:35:00.001-07:002012-08-16T01:40:16.212-07:002012 YILI - ZİLE MÜFTÜSÜ İLYAS AKYAZI'NIN RAMAZAN AYI MESAJI<div style="text-align: center;">
<br />
<iframe frameborder="0" height="300" src="http://www.dailymotion.com/embed/video/xsaq8l?logo=0&hideInfos=1&animatedTitle=Z%C4%B0LE+M%C3%9CFT%C3%9CS%C3%9C%7C%7C" width="450"></iframe>
</div>
Zilehaberhttp://www.blogger.com/profile/17902666763705661954noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8672828154018969539.post-57543907974706450082012-07-08T05:43:00.002-07:002014-09-21T04:36:11.841-07:00Şeyh Musa Fakih - بايزيد بسطامى<br />
<div style="text-align: center;">
<img height="294" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhQF852Lmf5So9yVIpIxo0z9GXHvZ46GKogng5bn2MaxKb0gIQoslNpM0MLxk_dVtD1BXWXgY0Mpc7Ha5qj04LEqWFLqF_HyDuAjRGttH9bNf-yMpPYKULnBY7_euvEG0APnRuCU4kdnd7-/s800/kiyamete-kadar-tesirli-tedavi.jpg" width="200" /></div>
<br />
<br />
Bayezid-i Bistami,nin ( بايزيد بسطامى ) iki torunundan biridir<br />
Asıl adı Tayfur olan 776 - 846 tarihleri arasında Hazar Denizi'nin güney sahillerindeki Bistam şehrinde yaşamış bir mutasavvıf.<br />
Kabri İran'ın Bistam ilçesinde bulunmaktadır.<br />
776 (H.160) veya 803 (H.188)de İran'da Hazar Denizi kenarında Bistâm'da doğdu. Künyesi, Ebû Yezîd'dir. İsmi Tayfûr, babasının adı Îsâ'dır.<br />
<br />
Torunlarından Hz İsa ve Hz Musa İran Horasanından Anadoluya Göç etmişler, İlk önceleri Hatayın Kırıkhan ilçesinde ikamet etmişler, sonraları kendilerine verilen vazife gereği Anadolunun iç taraflarına göç etmek istemişler ve Kırıkhandan İki kardeş ayrılmışlar, Kırıkhan halkı Kardeşlerin gitmelerini istemedikleri için kardeşlerden birini orada şehit etmişler ve orada kalmıştır( Şeyh İsa Türbesi Kırıkhan'ın Alabeyli Köyünün kuzeyindedir.<br />
<br />
İlçe merkezine 4 kilometre uzaklıktadır ve bir tepe üzerindedir ),diğer kardeş (Şeyh Musa Fakih - بايزيد بسطامى )<br />
Tokatın, Zile ilçesine gelerek burada irşadına devam etmiştir.<br />
<br />
Danişmendli dönemi meşhur bilgin ve âlimlerinden Şeyh Mûsâ Fakîh, Bayezid-i Bestâmî Hazretleri'nin (yedinci batından) torunlarındandır.<br />
<br />
Nizamü'ddin Yağıbasan döneminde, kayınpederi Hacı Bayezid Efendi ile birlikte Zile'ye gelmişlerdir.Danişmendliler tarafından bu zata (Şeyh Musa'ya) bir medrese ve bir de zâviye yaptırılmış ve birçok vakıflar te'sis edilmiştir. Vâli Recâi Güreli tarafından yıktırılan Hacı Bayezid Câmîi bu zatın delâletleriyle yaptırılmıştır..<br />
<br />
Yakın tarihe kadar burada bulunan külliye Bayezid-i Bestâmî'nin torunlarından Şeyh Edhem Çelebi tarafından yönetilmekteydi. Türbede 1106 ve 1305 tarihli iki kitâbe bulunmaktadır.<br />
<br />
Zile Müftüsü, merhum Arif KILIÇ yazısında Şeyh Musâ'nın hem Dânişmendliler hem de Selçuklular tarafından çok büyük hürmet gördüğünü ve kıymetli eserler yazdığını belirtir.<br />
<br />
("Zile Tarihi", Çağıltı Dergisi, Eylül - Ekim 1961, C. 1, sh. 6 - 7)<br />
<br />
Halen Burada yatmaktadır ve sülalesi devam etmektedir ve torunları Zilede yaşamaktadır<br />
<br />
Halk arasında Beyazıbesten adı ile bilinen ziyaret yeri Zile merkezinde Ali Kadı Mahallesi'nde olup çevre halkı tarafından baş ve göz ağrıları ile çeşitli dilekler için ziyaret edilen yerlerdendir.Zilehaberhttp://www.blogger.com/profile/17902666763705661954noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8672828154018969539.post-61354586764282252492012-07-05T07:14:00.001-07:002013-09-09T03:15:52.181-07:00MÜFTÜ AKYAZI'DAN BERAT KANDİLİ AÇIKLAMASI<div style="text-align: center;">
<br />
<iframe frameborder="0" height="300" src="http://www.dailymotion.com/embed/video/xrz16j?logo=0&hideInfos=1&animatedTitle=BEYAZID-I+BESTAM-%C4%B0%7C%7C" width="450"></iframe></div>
Zilehaberhttp://www.blogger.com/profile/17902666763705661954noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-8672828154018969539.post-17975029820939526392012-07-04T09:13:00.005-07:002013-03-04T11:31:40.572-08:00BERAT KANDİLİNİZ MÜBAREK OLSUN<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhQsFn49GfL_1QpgzbAgnCPkDxoTCmmx230mYls2XbVgihjBmN46QUHsIpbmvG_C2JC516N2Yg_pZR6GxRQy5v_j0plA9NvYzIx0PypBv-BV12pcG9aOCBS6xrlsiOxYYY2eURUVt0Ah4WB/s1600/bir-mukayese.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhQsFn49GfL_1QpgzbAgnCPkDxoTCmmx230mYls2XbVgihjBmN46QUHsIpbmvG_C2JC516N2Yg_pZR6GxRQy5v_j0plA9NvYzIx0PypBv-BV12pcG9aOCBS6xrlsiOxYYY2eURUVt0Ah4WB/s1600/bir-mukayese.jpg" /></a></div>
<span class="hasCaption">Semaya açılmış eller.....Dillenir bütün istekler..... ...</span><br />
<br />
<span class="hasCaption"> ..<b>بِسْــــــــــــــــــمِ</b><wbr></wbr><b><span class="word_break"></span>
اﷲِالرَّحْمَنِ </b>.ALLAH'ım..! Kibirimizi Kabartma, Elimizi Daraltma, Bu
Günlerimizi Aratma, Bizleri SEN/den Başka Kimseye YaLvartma,Tüm Muhammed
Ümmetini Cennetine, Peygamber Efendimizin Şefaatine Nail Eyle
İnşa/ALLAH.HAYIRLI KANDİLLER.</span><br />
<div class="fbPhotoTagList" id="fbPhotoSnowliftTagList">
<span class="fcg"><br /> </span></div>
Zilehaberhttp://www.blogger.com/profile/17902666763705661954noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8672828154018969539.post-17884168359705801532012-04-12T22:41:00.001-07:002012-04-12T22:42:16.459-07:00KUTLU DOĞUM HAFTASI KONFERANS DAVETİ2012 yılı Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri kapsamında 14 Nisan 2012Cumartesi akşamı saat 20.00 de Saray sinemasında Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdullah KAHRAMAN tarafından "KARDEŞLİK HUKUKU" konulu konferans verilecektir.<br />
<br />
TÜM HALKIMIZ DAVETLİDİR.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://images16.fotki.com/v368/photos/5/1675795/10327718/photo-vi.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="500" src="http://images16.fotki.com/v368/photos/5/1675795/10327718/photo-vi.jpg" width="400" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://images34.fotki.com/v1122/photos/5/1675795/10327718/photo-vi.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="500" src="http://images34.fotki.com/v1122/photos/5/1675795/10327718/photo-vi.jpg" width="400" /></a></div>Zilehaberhttp://www.blogger.com/profile/17902666763705661954noreply@blogger.com0Zile/Tokat, Türkiye40.3 35.88333330000000440.288534 35.863170800000006 40.311465999999996 35.9034958tag:blogger.com,1999:blog-8672828154018969539.post-42656509966406518532012-03-11T09:54:00.004-07:002013-03-04T11:34:45.427-08:00ZİLE'Lİ "ARİFİ"<div style="text-align: center;">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div style="text-align: left;">
<div style="text-align: center;">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiRPqDmpU_SslrWRufoTL0b9bJjeuHXEL5Svj8ohOZidvBialCBfrjxUgooVjysFrffqp-2Opa0dFyvLshJ4jV9C__dUYtZYLAXtvGGVAfGctBWFcf2fNfddGYZ50USqEp3hFlK8w29OOfa/s1600/KUBBE.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="230" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiRPqDmpU_SslrWRufoTL0b9bJjeuHXEL5Svj8ohOZidvBialCBfrjxUgooVjysFrffqp-2Opa0dFyvLshJ4jV9C__dUYtZYLAXtvGGVAfGctBWFcf2fNfddGYZ50USqEp3hFlK8w29OOfa/s320/KUBBE.JPG" width="320" /></a></div>
Zile ,Ali Kadı Mah. Beyazıtlı Sok. Beyazıd-ı Bestamî Câmii</div>
<h4>
ARİFİ TEKKEŞİNZADELER'DEN ZİLENİN EN ESKİ VE MARUF AİLELERİNDENDİR</h4>
</div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
SOFİYUNDAN MEŞHUR <span style="background-color: yellow; color: black;">BEYAZID-I BİSTAMİ HAZRETLERİNİN TORUNLARINDAN</span> .BU AİLE İÇERSİNDE BİR ÇOK ALİMLER YETİŞMİŞTİR 1247HİCRİ(M1831),DOĞMUŞTUR. 1331 DE(M1912) VEFAT ETMİŞTİR.AYRICA BÜYÜK BİR DEFTER DE YEĞENLERİ ZİHNİ VE BİRADERİ RIFAT TA BULUNMAKTADIR..TASAVVUFİ PARÇALARI OLDUKÇA ÇOKTUR..</div>
<div style="text-align: left;">
SAZ ŞAİRLERİ ANTOLOJİSİNDE .FUAT KÖPRÜLÜ KOŞMALARINI ALMIŞTIR..</div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
KESİLDİ ÜMİDİM HER BİR TARAFTAN,</div>
<div style="text-align: left;">
UÇTU GÖNÜL KUŞU GURBET ELLERE.</div>
<div style="text-align: left;">
AKİBET DÜŞÜRÜR KAHRİLE BÖYLE,</div>
<div style="text-align: left;">
BİR KARDAŞ KARDAŞI GURBET ELLERE..</div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
FELEK BENDESİNİ DÜŞÜRDÜ ZARE,</div>
<div style="text-align: left;">
TAKTİRİMİZ BÖYLE İMİŞ NE ÇARE,</div>
<div style="text-align: left;">
DAİM SIĞINIRIM,GANİ SETTARE,</div>
<div style="text-align: left;">
SALDIM GARİB BAŞI GURBET ELLERE..</div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
TUTARIM DESTİMDE AŞKIN AYNASIN,</div>
<div style="text-align: left;">
CİĞERCİĞİM OL AŞKINDAN KAYNASIN,</div>
<div style="text-align: left;">
ELLER YARİM İLE GÜLSÜN OYNASIN,</div>
<div style="text-align: left;">
BİZ DÖKELİM YAŞI GURBET ELLERDE,</div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
ARİF DER ZİLEDEN İŞTE BEN GİTTİM,</div>
<div style="text-align: left;">
ATAYI ANAYI CÜMLE TERK ETTİM,</div>
<div style="text-align: left;">
DOST İLE HER MUHABBETİ TÜKETTİM,</div>
<div style="text-align: left;">
GİTTİĞİMDEN NAŞİ GURBET ELLERE..</div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
ARİFİNİN 1855 DEKİ BÜYÜK ZİLE YANGINI HAKKINDAKİ DESTANINDAN ELE GEÇEN KISIM...</div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
SENE BİN İKİYÜZ YETMİŞ İKİDE,</div>
<div style="text-align: left;">
ZİLENİN ÇARŞISI BÜSBÜTÜN YANDI,</div>
<div style="text-align: left;">
REBİYYÜLEVVELİN ON İKİSİNDE,</div>
<div style="text-align: left;">
BİR CUMA GECESİ ATEŞ SALLANDI..</div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
BİR UCU MEDRESE BİR UCU TAŞHAN,</div>
<div style="text-align: left;">
BİR UCU DEMÜRCÜ BİR UCU HAPAN,</div>
<div style="text-align: left;">
BAŞ AÇIK SEYİRTTİ YERİNDEN KALKAN,</div>
<div style="text-align: left;">
......................................................</div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
ÇARŞU PAZAR BÜTÜN HEP YAĞMALANDI,</div>
<div style="text-align: left;">
ODUN PAZARINDAN BİR ATEŞ DÜŞTÜ,</div>
<div style="text-align: left;">
CÜMLE AHALİNİN ELLERİ YANDI,</div>
<div style="text-align: left;">
İMANSIZ PAZVANTLAR BIRAKTI KAÇTI,</div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
KİMİ FERYAT EDER YANMIŞ DÜKKANI,</div>
<div style="text-align: left;">
MAL CANIN YONGASI ACIMIŞ CANI,</div>
<div style="text-align: left;">
KARA OSMAN ZADE'NİN O BEDESTANI,</div>
<div style="text-align: left;">
........................................................</div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
KİMİNİN ALIŞMIŞ EVİ BÜSBÜTÜN,</div>
<div style="text-align: left;">
KİMİNİN GÖZÜNE DOLMUŞ TÜTÜN,</div>
<div style="text-align: left;">
ALACALI ZADE DAĞITTI ALTIN,</div>
<div style="text-align: left;">
KURTARDI EŞŞASIN GAYET KEYİFTE..</div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
YANANLAR DOKUZYÜZ DOKSAN ÜÇ DÜKKAN,</div>
<div style="text-align: left;">
ONBEŞ TANE KAHVE İKİ BEDESTAN,</div>
<div style="text-align: left;">
ŞÖYLE BİR MUHTASAR YAPILDI DESTAN,</div>
<div style="text-align: left;">
BİZLERE TARİF BÖYLE SÖYLENDİ..</div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
KİMİSİ OL GECE AKLIN YİTÜRDÜ,</div>
<div style="text-align: left;">
KİMİSİ ATEŞE YAĞMAYA GİRDÜ,</div>
<div style="text-align: left;">
AMAN ALLAH AMAN YANGUN PEK SARDU,</div>
<div style="text-align: left;">
MEDED KIL KULLARIN PEK YANGULANDU......</div>
</div>
Zilehaberhttp://www.blogger.com/profile/17902666763705661954noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-8672828154018969539.post-66724426896641616022012-01-15T10:30:00.000-08:002012-01-15T10:30:02.672-08:00BEN DİŞ HEKİMİ "BESTE ERİŞKİN"<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh1zgZ1fNroYlelt7pB1wg4lCgO-lIysV8Y8s_6fBo6ONytzmvv8zAT6Tlg3Sh12YSDMHd6xPhBJAN0_iDMJKuAfy326juq2ekmaOjIpkV1_tTPSWxLPXP6FC8rn2OYKrk7WNsmobkYpC49/s1600/images.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh1zgZ1fNroYlelt7pB1wg4lCgO-lIysV8Y8s_6fBo6ONytzmvv8zAT6Tlg3Sh12YSDMHd6xPhBJAN0_iDMJKuAfy326juq2ekmaOjIpkV1_tTPSWxLPXP6FC8rn2OYKrk7WNsmobkYpC49/s1600/images.jpg" /></a></div>BEN DİŞ HEKİMİ "BESTE ERİŞKİN"<br />
1986-1987 Yıllarında oğlumun yaşadığı ciddi bir sağlık sorunu sonucu girdiğim manevi sıkıntı sırasında AVUKAT Sema CANPOLAT (Babası Zilede Nufus Müdürlüğünde çalışmış,Halen Yalovada ikamet etmektedir) aracılığıyla Tokat-Zilede Türbesi Bulunan Beyazıd-ı Bestam-i Hazretler-i'ile tanıştım Yapmaya çalıştığım dualarda<br />
Beyazıd-ı Bestam-i nin de ruhuna okuduğum Dua ve Allaha yaptığım yalvarışlar sonucu oğlum sağlığına kavuştu.<br />
Daha sonra 1992 yılında Yalovadan arabamla AV.Sema CANPOLAT ile birlikte Zile'ye geldim ve Mübareğin türbesini ziyaret ettim. O günden sonra sıkıntıya düştüğüm her zaman okuduğum Ayetleri Beyazıd-ı Bestam-i nin ruhuna bağışlamaya devam etmekteyim,Sizlerede dualarınızla Beyazıd-ı Bestam-i yi misafir etmenizi tavsiye eder sağlık ve mutluluklar dilerim<br />
<br />
"Erdoğan Tuğcu" Aracılığıyle bu bilgi bizlere ulaşmıştır bizde sizleri bilgilendiriyoruz sıkıntısız günler diliyoruz.Zilehaberhttp://www.blogger.com/profile/17902666763705661954noreply@blogger.com1Zile/Tokat, Türkiye40.3 35.88333330000000440.288534 35.863170800000006 40.311465999999996 35.9034958