20 Eylül 2000 Çarşamba

KÖYLÜNÜN AĞACI

Abdullah Balgalmış
1 Eylül

Sultan Yıldırım Bayezit Han köyleri dolaşıyordu. Bir gün köyün birinde, çok yaşlı bir köylüye rastladı. Bu köylü bahçesine küçük meyve fidanları dikiyordu. Yıldırım Bayezit köylüyle şakalaşmak istedi:
- Baba, dedi. Bu fidanlar ne zaman büyüyüp de yemiş verecek? Bu yemişten yemek sana nasip olacak mı dersin?
- Hiç sanmıyorum, dedi.
- Öyleyse niye kendini yorup duruyorsun?
- Biz atalarımızın diktiği ağaçların yemişini yemiyor muyuz? Oğullarımız, torunlarımız da bizim diktiklerimizin yemişini yesinler.
Bu cevap, sultanın çok hoşuna gitmişti:
- Aferin, dedi.
O zaman padişah kime "Aferin" derse bin altın verilmesi âdetti. Padişahın yanındakilerden biri, hemen köylüye bin altın verdi. Köylü:
- Bak Sultanım! dedi. Gördün mü? Bizim fidanlar şimdiden meyve verdi.
Bu cevap sultanın daha çok hoşuna gitti.
- Aferin baba aferin, dedi.
Köylü, bu söz üzerine bin altın daha aldı. Allahü teâlâya dua etti.

Hiç yorum yok: