27 Ekim 2011 Perşembe

Sufizm'in Prensipleri

◊ M.T.O. Shahmaghsoudi® insanlara kendini tanıma yolunu kolaylaştıran prensipleri öğretir. Bu, kendi manevi saltanatımıza ve gönlümüzün seviyesine yükselten geziye "Seyr ü Soluk” denir. Bu yolun ışığı olan Manevi Rehber, bir diğer adıyla Pir, saleki kendini tanıma yoluna yönlendirir. Manevi Rehber’in doğru yola götüren bu ışığı salekin yolunu aydınlatır ve yoldaki engelleri aşmasını sağlar. İslam Sufizmi Okulu M.T.O. Shahmaghsoudi’nin günümüz üstad’ı Hazreti Salahaddin Ali Nader Angha, "Kanz ul-Soluk" adlı eserinde (33-34) Sufizm’in sekiz ilkesini şöyle anlatmıştır:

● Zikir Anma - her zaman Allah’ı anma.
● Fikir Seyretme / meditasyon - bilinç ve hayran olma durumu.
● Seher Uyanma - vücudun ve kalbin uyanması.
● Jui' Açlık - hem zahiri hem batıni (kalpte) gerçeği bulmak ve aramayı sürdürmek için çaba göstermek.
● Somt Sakinlik - önemsiz bir şey düşünmeme ve söylememe.
● Sovm Oruç - vücudun yiyeceklerden, ruhun bağlılıklardan ve gönlün isteklerden arındırılması.
● Halvet Halvet - zahiri ve batıni halvet
* Hizmet Pir’in ve Allah’ın gerçekliğinde yok olmak.

Bu ilkeler kendini tanıma yolculuğunu kolaylaştırır. Gerçeği arayanlar, başlangışta tüm doğal arzu ve isteklerini ve bağımlılıklarını (fiziksel, duygusal, vs.) daha fazla kontrol altına alırlar. Bunun sonucunda içsel huzur, özgürlük ve barış duygusu ortaya çıkar. Kişiyi değişik yönlere çeken cazibelerin artık onu daha fazla kontrolü altında tutması sona erer.

Ruhani öğretmen Pir, salekin bilgisizlik ve yanlış öğreti katmanlarından kurtulması için ona güç verir ve kalbin yedi aşamasını ona açar - ilk özlem aşamasından sevgi ve bilgi aşamasına ve en üst seviye birlik ve yok olma aşamasına kadar. Bu ilkelere bağlı kalan saleke cehaletin perdeleri yırtılır ve arınmanın çeşitli basamaklarını geçer. İnanç ve bilgi ile Allah’ın varlığına ve birliğine şahitlik eder.

Sufiler kalbin ülkesini yedi gök olarak tarif etmiştir. Sufi şair Attar sembolik tanımlamalarla yazdığı "Kuşların Konferansı" adlı şiir kitabında mistik haccı, sevgi, bilgi ve merakta yok olmak, yani Yaradan’la birlik olmak için bütün dünyevi isteklerin bırakılmasıyla başlayan bir yolculuk olarak tarif etmektedir.

Hikâye sevgili kral Simurg’u özleyen bir grup kuş hakkındadır. Rehber kuş (ibibik) yönetimi altında kuşlar tutku ve coşkuyla Simurg’un memleketine yola çıkarlar. Yolculuğun zorluğuna katlanamayan kuşlar tek tek çeşitli bahanelerle yolculuklarını yarıda bırakırlar. Sonunda sadece otuz kuş (Farsça si murg) yedi vadiden geçerek Simurg’un ülkesine varırlar. Simurg'u görmek için izin verilmesini talep ederler. Otuz kuş veya si murgh, aşk ve özlemle kendilerinden geçerek yokluk mertebesine erişip fiziksel dünyalarının dışına çıkıp manevi dünyaya girerler. Hayret ederek, gerçekte bu kadar uzun süre özlemle aradıkları Simurg’un kendi gerçek kimlikleri olduğunu orada görürler. Başka bir deyişle, Simurg, si morgh’un gerçeği veya otuz kuşun gerçeği demektir. Böylece, bu yolculuğun kendi gerçeklerini keşfetmek için bir kendini tanıma bir yolculuğu olduğunun farkına varırlar.

Bu sembolik anlatımda rehber ibibik kuşu, insanları aydınlık yola götüren Sufi ustasını sembolize etmektedir. Kuşlar Simurg’u bulmak için yedi vadiden geçmek zorundadırlar. Bu vadiler gerçeği arayanlar için kendi gerçeğini tanıyarak Allah'ı bilmesi için geçmesi gereken aşamaları sembolize eder.

"Al Rasa'el: kurtuluş ışığı" adlı eserinde (106-110) Hazreti Shah Maghsoud aşağıdaki şiirde kalbin yedi evresine atıfta bulunur:

Kalbin Sultanlığında yedi aşama vardır
Gerçeği arayanların geçmesi gereken
İlk aşama aramak ve özlemek
sıkıntı ve acıya dayanmak
Kalbin ikinci aşaması gerçek imandır
Özü sonsuz bilgidir
Üçüncü aşama aşktır
Ayna sevgi ışığıyla parlar
Arayan varoluşla bir olur
Bu aşama gerçeğe tanıklıktır
Beşinci aşama birliktir Parçacıklar parlak güneş gibidir
altıncı aşama hayranlık, kendinden geçmedir Salek burada şaşkınlık içindedir
Yoksulluk içinde yok olma yedinci aşamadır,
her yerde, Allah kendini gösterecektir
Kalbin sonsuz barış içinde yaşayacak
Yedinciye, evine ulaştığında.

Kaynakça:
1- Molana Salaheddin Ali Nader Angha, Kanzol-Solouk (Tehran, Iran: MTO Publications, 1986) pp-33-34
2- Farid ud-Din Attar. The Conference of the Birds (NY: Penguin Press, 1984)
3- Molana Shah Maghsoud Sadegh Angha, Al-Rasael, The Light of Salvation (M.T.O. Shahmaghsoudi Publications, Tehran, Iran, 1987, pp-106-110

Hiç yorum yok: